Şimdi gidiyorsun... Git!
Oysa senden tek bir damla istemiştim
Sana kocaman bir deniz sunmak için...
Şimdi gidiyorsun...
Git!
Ne zaman başladı bu hikaye, anımsamak zor...
Gençtim...
Hazırda fırtınalarım vardı, dört nala sevdalarım...
Komazdı öyle üç-beş nöbetleri, geceler içimi acıtmazdı böyle...
Bir insan bu kadar eksilebilir mi..!
Hatırlarsan sesine uyku kaçmış bir adam vardı bu şehrin bir yerlerinde...
Düşler ormanının gece bekçisi derdin sen ona...
Gözlerinde gizledi o seni, sen bilmedin...
O adam bendim unuttun mu!
Bak sevdiğin adam gülmeyi bile unuttu, seni unutamadı...!
İşin kolayına kaçmadım, uğruna ölmedim yani...
Uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep...
Sen bunu da bilmedin...
Ben bir bakışına bin anlam yükledim, sen aşka kestirmeden gittin...!
Bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma...
Şimdi gidiyorsun...!
Git!
Bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden
Bütün ışıklarımı söndürüyorsun...!
Bu cehennem cinayetlerini işliyorsun
Sonra bunlara intihar süsü veriyorsun...!
Yazıklar olsun, yazıklar olsun...!
Susuyorsun, susuyorum, susayacaklarım bitmiyor!!!
Hani sen, sevdiğini yarı yolda bırakacak kadar yüreksiz değildin...!
Düşmemeyi öğretecektin, nerdesin nerdesin!
Uzun lafın kısası yoktur, anlatacağım çok şey var...
Hoyrat bir rüzgar gibi geldin, aklımı hayatımı dağıttın...
Şimdi gidiyorsun...!
Git!
Daha ayrılığa bile çarpmadan, aşk bize döndü..!
Bir yılan gibi soktun koynuma kimsesiz geceleri...!
Artık ölüm sana dokunamamaktan kötü değil...
Ama sana dokunmak da yasak bana...
Göz çukurlarımdaki karanlık bunu anlatır...!
Sen var ya sen!
Allah kahretsin!!!
Yani şimdi gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı...!
Yani şimdi başkaları mı sevecek seni...!
Ben saçlarını okşadığım zaman
Ellerin öksüz kalırdı...!
Şimdi gidiyorsun git!!!
Kahraman TAZEOĞLU